Alzheimerlı hastanın bakımı yedi gün yirmi dört saat süren bir iştir.
Alzheimer hastası, zihinsel fonksiyonların giderek bozulması sonucunda kendisine bakamayacak bir duruma gelebilir. Hastalığın ilk ve orta evrelerinden kendi işlerini kısmen yapabilir. Ancak ilerleyen safhalarda başkalarının bakımına ihtiyaç duyabilir. Bu anlamda, hasta yakınları veya Alzheimer hasta bakıcısı tarafından kişinin kontrol altında tutulması önemlidir. Çünkü hastalık, muhakeme yeteneğini ortadan kaldırır ve kişinin güvenliği tehlikeye girebilir.
Hastalık ilerlemeye başladıkça kişinin konuşma yeteneğinde bozulmalar meydana gelebilir. Tekrarlanan cümleler, yakınların tanınmaması, aşırı kaygılı haller ve duygusal değişimler ortaya çıkabilir. Tüm bu değişimler hasta kadar, hastaya bakacak kişi / kişiler için de zorlu bir sürecin habercisidir. Çünkü hasta, bakıcısına karşı güven duymamaya başlar, onu tanımaz ve aşırı şekilde agresif davranış biçimleri gösterebilir. Tüm bunlar Alzheimer hasta bakıcısının sabırlı olmasını gerektiren hallerdir.
Bu bakımdan hem hasta bakıcısının işine yarayacak, hem de Alzheimer hastası için avantajlı olacak bir dizi önerilere uyulması gerektiğini ifade edebiliriz. İşte onlardan bazıları
1. Doğru iletişim kurmalısınız.
Zihinsel fonksiyonlarını günden güne yitiren Alzheimer hastasıyla doğru bir iletişim modeli geliştirilmeye çalışılmalıdır. İletişim şekli, hastadan hastaya değişebilir. Kimi için sarılmak, mutlu olmak için yeterlidir. Ancak bazıları sarılmaktan hoşlanmaz ve aşırı tepki gösterebilir. İletişim için ne tür bir vücut dilini kullanacağınıza hastayı tanıdıktan sonra karar verebilirsiniz. Ancak şuna dikkat edilmeli ki; hastanın konuşmalarıyla dalga geçmek ve onu rencide edici kelimeler kullanmak asla doğru değildir.
Hastayla, doğal bir ses tonuyla konuşulması gerekiyor. Hastayı, muhabbetin içerisine dahil edecek yöntemler geliştirilmelidir. Basit kelime ve cümleler kurularak iletişim kurmaya odaklanmak lazımdır. Alzheimer hastası, karşısındaki insanın vücut dilini de yorumlamaya çalışabilir. Bu nedenle hasta bakıcısı, yüz mimiklerine ve beden diline özen göstermelidir.
2. Hasta güvenliğini sağlamalısınız.
Alzheimer hastası, giderek organlarını kullanamaz hale gelebilir. Bu da, gündelik hayatını tehlikeye sokmaya başlar. Görme yetisini yitiren bir hastanın düşmesi mümkün olabilir. Yine, muhakeme yeteneğini yetiren hastanın zehirli içecekleri ağzına götürme ihtimali vardır. Bu senaryolar, çoğaltılabilir. Ölümcül olaylarla karşı karşıya kalmamak adına hastaya zarar verici her şey, yakınından uzaklaştırılmalıdır.
Hasta güvenliğini mümkün kılacak en iyi metot, sürekli göz önünde bulundurmaktır. Bunun için Alzheimer hasta bakıcısı tutulabilir. Ama yine de, ek tedbir ve güvenlik önlemleri almayı ihmal etmemek de büyük fayda vardır.
3. Sürekli gezme isteğini dizginlemelisiniz.
Bazı Alzheimer hastaları, sürekli dolaşmak isteyebilir. Bunun çeşitli nedenleri vardır. Neden her ne olursa olsun, arzusunun yerine getirilmesi sağlanmalıdır. Bu bakımdan ev içerisinde veya evin bahçesinde dolaşmasına müsaade edilebilir. Bazı basit işlerin yapması beklenilebilir. Ancak kendi başına bırakılmaması önemlidir. Gezmekle ilgili arzusunun yerine getirilmemesi, agresif ve ani hareketlere başvurmasına neden olabilir. Bu durum, yaralanması sonucunu doğurabilir.
Sürekli gezmek isteyen hastanın kaçma riski vardır. Bunu engellemek için ise, kapıların kilitli tutulması gerekiyor. Ama hastayı sıkmamak gerektiğini asla unutmamalısınız. Enerjisini harcayacağı gezinti veya meşgaleyi oluşturmalısınız.
4. Yemek yemeyi rutin hale getirmelisiniz.
Alzheimer hastasının iyi şekilde beslenmesi önemlidir. Doktor tarafından verilen diyet listesini uygulamalısınız. Sürekli değişik yemek ve lezzetler yerine, diyet listesindeki önerileri uygulamalısınız. Yemek saatinin ve menüsünün rutin olması, yemek yeme alışkanlığını kontrol edilebilir hale getirebilir. Hasta, sıvı tüketimini aksatabilir ve bu durum kabızlık gibi rahatsızlıklara neden olabilir. Her öğünde yeteri kadar sıvı tüketildiğinden emin olunması gerekir.
5. Suçlamaları öfkeyle karşılamamalısınız.
Alzheimer hastalığının ilerleyen evresinde hasta, çevresinden kuşku duymaya ve onları suçlamaya başlayabilir. Mesela, kişisel eşyasının çalındığı suçlamasını yöneltebilir. Böyle bir durumda, kendisine kızmak yerine, kaybolan veya çalışan eşyasını arayabileceğinizi söylemelisiniz. Onu, farklı eşyalara yöneltebilir ve farklı eşyalar üzerinden sohbetler açarak, oyalamaya çalışabilirsiniz. Kaybolduğunu veya çalındığını düşündüğü eşyayı kendisine getirmeyi de deneyebilirsiniz. Sürekli kaybolan eşyaları varsa, yedeklerini tutmanızda fayda olabilir.
Alzheimer hastası, yakınlarına karşı kötü kelimeler ve cümleler sarf edebilir. Böyle bir durumda yakınlarının asla ani reflekste bulunmaması lazımdır. Hastanın kasıtlı bir şey yapmadığını ve bilincinin yerinde olmadığını akıllarından çıkarmamaları telkin edilmelidir.
6. Saldırganlığı soğukkanlılıkla idare etmelisiniz.
Alzheimer hastası, kendisini güvende hissetmediği için saldırma eğilimi içerisindedir. Bu eğilim, ihtiyaçları karşılanmadığında ve çözemediği meselelerle karşılaştığında artabilir. Böyle bir durumda, soğukkanlı davranmak lazımdır. Hastaya güven verici ses ve telkinle yaklaşmak ve sorununu çözüleceğini anlatmak yeterli olabilir. Agresif hareketlerine sebep olan nedeni ortadan kaldırmak ve başka yere dikkatini yöneltmek önemlidir.
7. Hastalık depresyonunu önleyici tedbirler almalısınız.
Hastalığın ilk evrelerinde kişi, zihinsel fonksiyon kaybı yaşadığını idrak edebilir. Bu durum, kişinin hüzünlenmesine ve stres yaşamasına neden olabilir. Ayrıca, sosyal ortamlardan kaçmaya ve yakınlarıyla kurduğu sohbet ortamlarından da uzaklaşma eğilimine girebilir. Kişinin kendisine olan güvenini kaybetmesi, hastalığın hızlı ilerlemesini sağlayabilir. Bu nedenle, kişinin moralini bozucu davranış ve hallerden uzaklaşılması gerekmektedir.
Bu anlamda, hastanın zaaflarını kullanan ve alay edici tonda konuşan kişilerin ikaz edilmesi lazımdır. Mümkünse, Alzheimer hastasının moralini bozan insanlardan uzaklaştırılmalıdır.
8. Hastanın kaybolma riskini en aza indirmelisiniz.
Özellikle hastalığın ilk evrelerinde Alzheimer hastası, kendi başına hareket etme eğilimi içerisindedir. Bu da, dışarıya çıktığında yolunu kaybetmesine ve evinin adresini hatırlayamamasına neden olabilir. Böyle bir durumla muhatap kalmamak için hastanın enerjisini atmasını sağlayıcı aktiviteler bulmalısınız. Mesela, hastayı egzersiz yapmaya teşvik etmek gibi. Bu sayede, kişi stresini atabilir ve kendisini daha rahat hissedebilir. Yine de, hastanın aniden evden çıkması ihtimal dahilindedir. Bunun mümkün olmasını engellemek adına ayakkabılarını saklamak ve kapıyı kilitli tutmak önemli bir tedbirdir.
9. Kişilikle ilgili değişiklikleri hoş karşılamalısınız.
Alzheimer hastalığı, kişiyi başka biri haline getirebilir. Bu durum, hasta bakıcısından çok hasta yakınlarını etkileyebilir. Çünkü hasta, herhangi bir sırrın ifşasını veya söylenmemesi gereken sözleri beyan edebilir. Bu da, aile yakınlarının moralini bozabilir. Ancak şunun unutulmaması gerekiyor: Alzheimer hastası, kasıtlı olarak yanlış ifade ve davranışlarda bulunmaz. Zihinsel fonksiyonlarını kaybeden kişi, muhakeme yeteneğini de yitirir. Dolayısıyla, yanlış sözler ve cümleler kurmaya başlayabilir. Böyle durumlar yaşandığında, hoş karşılanması ve hastaya incitici cevaplar verilmemesi önemlidir.
10. Etrafı dağıtan hastaları kontrol etmelisiniz.
Bazı Alzheimer hastaları, etrafı karıştırmak ve dağıtma eğilimi içerisindedir. Bu da, kendilerine zarar verici maddelere erişmelerini kolay hale getirebilir. Bir hastanın temizlik malzemesinin bulunduğu dolaba erişmesi mümkündür. Bu dolabın içerisindeki kimyasalları içebilir. Bu nedenle, etrafı dağıtma ve karıştırma eğilimi fazla olan hastalar için dolapların güvenli hale getirilmesi gerekiyor. Bu davranışlar, can sıkıntısından kaynaklanabilir. Çözüm için meşgul olabileceği tehlikesiz eşyalar kendisine emanet edilebilir.
Bazı hastalar, eşyaları saklayabilir. Böyle durumlarda, hastanın nereleri muhafaza alanı haline getirdiği bilinmelidir. Özellikle, kıymetli eşyalara erişimi engellenmelidir. Bu tip eşyalar, hastanın ulaşamayacağı ve bulamayacağı yerlere konulmalıdır.